İnanın böyle görünmek imkansız değil! Bir kadın çocuk dünyaya getirmek gibi bir mucizeyi gerçekleştirebiliyorsa, böyle bir vücuda da biraz azim göstererek sahip olabilir.
Diyetimin ilk gününde biri olarak, biraz önce oturup nasıl ve neden bu kadar kilo aldığımı düşündüm. Kilolu olan hemen herkes, bir zamanlar zayıf olduğu için bir umut o günlere dönmeyi hayal eder. Ancak oturduğunuz yerde hayal edip beş dakika sonra buzdolabındaki yemeği ısıtıp koca bir tabak yemek, sonra doymadığını düşünüp üstüne bir de çikolatalı kek ve yanında sütlü kahve içmekle zayuflanmıyor. Beynime zayıflamam lazım dedikçe resmen kendini korumaya alıp bana daha çok kilo aldırdı. Bugüne kadar kilo verme mücadelesini hep bir savaş olarak gördüm. Bu nedenle en ufak bir moral bozukluğunda yine kendimi mutfakta bir şeyler atıştırırken, diyetten vazgeçmiş bir şekilde bulurdum. Bir de "bugün yiyeyim yarın başlarım" maceralarım var.
Yılın en az 250 gününü bu şekilde geçiriyordum. Hep yarın diye diye kilolar birer birer geldi yerleşti vücuduma. Aslına bakarsanız, en lezzetli yemek bile aynada zayıfladığını görmenin verdiği mutluluğu veremez. Bunu hepimiz biliriz, biliriz de uygulamaya gelince hep bir yerlerde yanlış yaparız. Diyet yaparken en önemli şey, bunu bir kısıtlama olarak görmemek. Kendimi daha sağlıklı ve güzel hissetmek için zayıflıyorum diye sürekli içinizden tekrarlayın. Hatta gerekirse her sabah kalktığınızda bugün biraz daha zayıflayacağım, hayalimdeki vücuda bir adım daha yaklaşıyorum diye bir yerlere not alın. Yazmak, beyninizin inanmasını da kolaylaştırıyor. Ben, yaklaşık 4 sene önce ailemin yaşadığı maddi sıkıntılar sebebiyle çok sıkıntılar yaşadım. O dönemde kendimi mutlu etmek için sürekli bir şeyler atıştırıyordum. Tabi bunlar hep geçici, 5 dakikalık mutluluklardı. Ama bunu sık sık yaptığım için, bunun gerçek bir mutlu olduğunu zannediyordum. Bir gün tartıda 120 kiloyu görünce, bugüne kadar kendime ne kadar büyük bir kötülük yaptığım kafama dank etti. Birkaç ay içinde sporsuz bir şekilde 10 kilo vermeyi başardım.
Ama artık sıkı bir diyet ve güçlü bir egzersiz programına geçiyorum. Burada beni takip edecek insanlar olduğunu düşününce daha da motive oluyorum. Sanki artık başkalarına karşı da sorumluluklarım var gibi hissediyorum. 4 yıl içinde 50 kilo almak her baba yiğidin harcı değildir. Gençliğimin en güzel yıllarını kilolarla boğuşarak geçirdim. Ama önümde daha uzun bir gençlik zamanı var, en azından bunu biliyorum. Bu da bugünün geç olmadığı anlamına geliyor. Bugün benim miladım. Bundan 6 ay sonra çok daha fit çok daha mutlu hissedeceğim biliyorum. Zaman içinde before/after( öncesi/sonrası) fotoğraflarımı da paylaşacağım. Bu yazılar biraz da ileride bir zamanlar nasıl kilo verdiğimi hatırlamak için gün gün yazdığım bir günlük gibi olacak. Siz de diyete başladıktan sonra vazgeçer gibi olduğunuzda, kendinizi kontrol edin ve neden diyete başladığınızı hatırlayın. Şimdiden beni takip eden herkese teşekkürler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder